Written by 6:52 am Biyografi, Manşetler Views: 6

Adam Mickiewicz Kimdir?

Adam Mickiewicz Kimdir?

Beyaz Rusya’da 24 Aralık 1798 yılında doğmuş olup, şairin Tarlabaşı’nda bulunan evi, ölümünün 100. Yıl dönümü ile 1955 yılında Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülme kararı alınmış ve dönüştürülmüştür. Adam Mickiewicz Avrupa’da kaldığı yirmi beş yılın ardından milli gayeleri için İstanbul’a gelmiştir. Tek amacı Rusya ile yapılan Kırım Savaşı’nda Türk devletine fayda sağlamak ve Polonyalılarla ilişkileri arttırmak ve güçlendirmektir.

Kendisi ülkesi için hizmete adanmış ve bu yolda Polonya’nın en önemli şairlerinden biri olmaktadır. Yazmış olduğu eserler ile Polonya’nın kurtuluşuna aklı ile kalemiyle birlikte destek veren Mickiewicz, Polonya’nın edebiyatında ilk romantik eser olarak kabul görmüş ve halka kurtuluş çağrısı şeklinde olan “Gençliğe Od” eseriyle sesinin duyurmayı başarmıştır. Daha sonra kaleme aldığı “Kırım Soneleri’nden sonra da kitap tarzı ile yazdığı “Polonya Ulusunun ve Polonya Hacılığının Kitapları’nda Polonya Ulus’unun insanlık tarihine kattığı tüm değerleri dile getirmektedir.

İşgal altında olan bir ülke ile büyüyen Adam Mickiewicz, Çar’a kurduğu komplo gerekçesi ile hapsedilerek Rusya’nın iç bölgelerine sürgüne gönderilmiştir. Sürgün sonrasında Petersburg’da yaşayan daha sonra da öğretmenlik yaparak hayatını geçireceği Odessa’da yaşayan şair ise o dönemin Rus enstellektüel olan yaşamına tanıklık etmiş olup bu yıllarda Kırım’ı sıkça ziyaret ederek o bölgenin güzellerinden etkilenmiş ve daha sonra “Kırım Soneleri” yapıtını kaleme almıştır.

Adam Mickiewicz Kimdir?
Adam Mickiewicz Kimdir?

Adam Mickiewicz Ölümü

1885 yıllarında İstanbul’da kolera kol geziyordu, Şair ise koleralı hastalara geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuştur. Bu ziyaretler sırasında kaptığı kolera mikrobu ile 10 gün içinde kötüleşti ve 26 Kasım 1855 yılında şair İstanbul Beyoğlu’ndaki evinde ölü bulunmuştur.

Adam Mickiewicz Özet Hayatı

Şair çocukluk çağında Maria Wereszczakowna’ya âşık olmuştur. Ancak zamanın geleneklerine göre, asil bir aile yapısına sahip olan Maria, halk tabakasının oğlu olan Mickiewicz ile evlenmezdi. Bu nedenle Maria’nın ailesi kızlarının evlenme istediğine karşı gelmişlerdir.

Bu gençlerde birbirlerine ne kadar çok sevseler de toplumun geleneksel olan kurallarına boyun eğerek birbirlerinden ayrılmışlardır. Şair adam Mickiewicz, içindeki kırgınlık ve sonsuz sevgisini şiirlerine yansıtarak Wereszczakowna’nın ismini, Polonya edebiyatında ebedileştirmişlerdir.

Maria ise babasının seçmiş olduğu başka bir genç ile zorla evlendirilmiştir. Bir halk çocuğu olan Mickiewicz ise bu olaylar yüzünden bir süre sarsıntılık geçirmiştir. Aradan geçen yıllardan sonra Paris’te, profesörken Polonya’dan kendisi gibi kaçmayı başarabilen bir kız ile evlenir. Bu evliliğinden bir kız ve bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Eşi çok fedakâr bir kadın olmasının yanı sıra ortak düşüncelere sahip bir arkadaş ve çalışarak ev masraflarına katkıda bulunan bir kadındır.

Adam Mickiewicz Müzesi

Bina onarılarak 1984 yılında müze-ev şeklinde düzenleme yapılmıştır. Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığının çabası ve Türk makamlarının yardımı ile şairin hayatını konu alan bir sergi açılmıştır. Tatlı Badem Sokağında ise binanın cephesi üzerinde bulunan dördüncü hatıra levhası bu olayları anımsatmaktadır. Geçmişte Polonya’nın komşu ülkeler tarafından yutulmak istenildiği yıllarda buna hiçbir devlet ses çıkarmaz ise, tek itiraz sesi Türkler’den gelmiştir.

Tarihte, Türk devletinin cesaretini, insancıllıklarını ve mazlumlara karşı yakın ilgisi ile göğüs kabartıcı olan olaylar ile doludur. Büyük şair Adam Mickiewicz ise gerek Paris’te gerekse Türkiye’de bunu daima söylemiştir. “Polonya’nın komşu düşmanları tarafından ezilmesi hiçbir devlet ses çıkarmadığı zamanlarda tek dostumuz olan Türkler ise bir istisna olmuştur. Biz Türk’leri düşmanlarımız önünde eğilmediği ve Polonya’nın işgalini kabul etmedikleri için üstün bir devlet olarak severiz”.

Visited 6 times, 1 visit(s) today
Close