Günümüz rasyonalist akımın kurucularından olan ve felsefe denince akla ilk gelen düşünürlerden birisi de Rene Descartes’tir. Hayatı boyunca pek çok filozofun ilham kaynağı olan ve yapıtları ile adeta düşünce gücünü döneminden yüz yıl ileri taşımayı başaran filozof pek çok eseri ile akıl ışığı olarak tanımlanır.
Yüzyıllar sonra bile hala önemli düşünürlerden birisi olarak kabul edilen Descartes kimdir?
1596 da Fransa da doğmuştur. Annesi bir yaşındayken ölmüş ve hayatı boyunca yaşadığı anne acısını eserlerine yansıtmıştır. Babası dönemin ünlü Britanny Parlamentosu’nun üyesiydi. 1606 yılında gittiği okulda Galileo’dan etkilenerek matematik adına ilk çalışmalarını başlattı. 1616 yılında ise Poitiers Üniversitesi’ne başlayarak hukuk bölümünü bitirdi. Orduda çalışma isteği onu profesyonel bir asker olmak için Breda Ordusuna katılmasına sebep oldu.
Orduda iken matematik dehası olması onun çeşitli mühendislik buluşlarına imza atmasını sağladı. 1619 yılında Nürnberg şehrinde soğuktan korunmak adına girdiği fırında kutsal imgeler olarak adlandırdığı üç imge gördüğünü açıkladı. Oradan çıkana kadar matematik ve geometri adına birçok formülü çözmüştü. Burada felsefe ve mantık adına iki çözümlemede bulundu. Descartes’e göre her şeyi açıklamak için mantık ve düşünce ile ilerlemek, tüm bilimsel soruların cevabıydı. Kısa bir süre sonra ise Nürnberg şehrinde kurduğu kuramı “Düşünüyorum” açıklaması ile efsaneleştirdi.
Düşünce Hayatı
1623 yılında La Haye şehrine dönerek tüm mal varlığını sattı ve bu gelirle geçimini sağladı. Burada tanıştığı düşünürler ile birlikte felsefe üzerine düşünceler geliştirerek eserler yazdı. 1628 yılında Hollanda’ya döndü ve Leiden Üniversitesi’nde astronomi ve matematik dalında çalışmaya başladı. 1630 yılında ise hizmetçi bir kız olan Helena ile ilişki kurdu ve Francine isimli bir kızları dünyaya getirdiler. Fakat o yıllarda öğretim görevlisi olan Descartes, kızı Francine henüz 5 yaşında vefat etti.
Hollanda da bulunurken pek çok kez adres değiştirdi. Düşünce tarzı sürekli yenilenen ve düşündükçe kendine yeni somut bilgiler kazandıran Descartes; 1630 yılında Roma Katolik Kilisesi tarafından hapse mahkum edildi. Hapis hayatından sonra Bohemya Prensesine yazdığı yazılar ve eserleri nedeni ile kralın ilgisini çekmiş ve bir maaşa bağlanmıştı.
Ölümü
Descartes 1650 yılında dönemin İsveç Prensesi tarafından İsveç’e davet edildi. Filozoflara büyük değerler veren ve ilmi anlamda çalışmalar yürüten prenses; Descartes’in ününü duyarak onunla sohbetler yapmak istemişti. Ne yazık ki İsveç’e intikalinden sonra ateşli bir hastalığa yakalanarak yatağa düşen filozof burada hayatını kaybetti. Ölüm nedeni tam olarak bilinmese de zatürre veya suikast olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır.
*Düşünüyorum öyleyse varım